Dedikoduyu Sevmeyenlerin 6 Ortak Özelliği

  Dedikodu çekiştirme ve eleştirme üzerine kurulan konuşma sırasında muhatabın konudan uzak kalmasıdır. Muhatap konuşmadan haberdar olmayınca sonuçları daha büyük sorun haline gelebiliyor. Yapılan hiçbir dedikodu konuşulduğu yerde kalmaz. Çünkü başkasını tenkit ederken birlik olduğunuz kişide bunu başkasına aktaracaktır ve sonunda o konuşma biraz eksik biraz da yalan şekilde sahibine ulaşacaktır. Böyle durumların ortaya çıkması saygınlığı yok eder, nezaketi bitirir ve arkadaşlığı zedeler.

  Peki dedikodu sonradan mı keşfedildi? Tabi ki hayır. Belki de insanoğlunun konuşmayı öğrenmesiyle başlamış olabilir dedikodu. Hayatın her döneminde insanları olduğu gibi kabul edemeyen, başarısını kıskanmaktan imtina etmeyen ve yaşanan başarısızlıklarda fayda sağlamaya çalışmayan bir topluluk veya grup hep olmuştur. Bazen çok yakınınızdaki kişiler ve bazende hedefine sizi alan 3. şahıslar olmadık şeyler üretmeyi ve duyduklarını eğip bükmeyi çok severler. Zenginin malı züğürdün çenesini yorarmış derler ya işte aynen öyle herkes aslında kendi işine ve gelişimine odaklanmalıdır.

✪ Dedikodu Yapmayı Sevmeyenlerin Ortak Özellikleri

1) Dedikodu yapmayı sevmeyenler vakitlerini başkalarını çekiştirmek için harcamayı tercih etmezler. Dedikodu yapmak kısman doğru bilgilerin bazen yanlış yorumlanmasıyla sadece ağız yormaktır. Bu kadar hızlı geçen zamanda gün içinde önemli bir bölümü dedikoduya ayıranlar hoş vakit geçirdiklerini düşünürken boş ve faydasız giden saatlerin farkına varmazlar. Bu zamanları kendileri için harcasalar gelişim ve değişim için daha faydalı olacaktır.

2) Dedikoduyu sevmeyenler genelde daha tarafsız olur ve taraf tutmayı sevmez. Sabit fikir ve inandığınız doğrular dedikodunun sonucudur. Sorgulamaya başlar ve kendi düşüncelerinize yön verirseniz sonuçlar değişken olabileceğinden hiçbir etki altında kalmadan daha mutlu olursunuz.

3) Dedikoduyu sevmeyenler yalandan hoşlanmadıkları için söylediklerinin arkasında olurlar. Çevrenizde dedikodu yapanları şöyle bir düşündüğünüzde lafları nasıl da evirip çevirip başka bir hale getirdiğine şahit olursunuz. Bu da olmayan bir şeyi varmış gibi göstermek olur ve yalana girer. Bazen dedikodu o kadar şiddetini artırır ki iftiraya varan sonuçlar doğurur.

4) Dedikoduyu sevmeyen ve uzak duran kişiler arkadaşlarına ve akrabalarına daha çok güvenirler. Kendileri böyle bir şey düşünmedikleri için çevrelerindeki kişilerin de dedikodu yapmak için yanlarında olmadığını düşünürler. Bu da fazladan huzur ve güven aşılar. Arkanızdan lafların üretilmesini istemiyorsanız siz de başkaları için aynı hassasiyeti göstermelisiniz.

5) Dedikodudan uzak duranlar bu konudan rahatsız oldukları için böyle bir şey yaşandığında ya ortam değiştirirler ya da etraflarındaki kişileri buna göre ayıklarlar. Sizi mutsuz eden ve kaygılandıran kişilerle birlikte vakit geçirmek ve onların konuşmalarına maruz kalmak mutluluğunu etkileyerek enerjinizi düşürür. Yaşam kalitesi için kırmızı çizgisi dedikodu yapmamak olanlar kısıtlı da olsa çevrelerini daraltmaktan gocunmazlar.

6) Dedikodu yapmayanlar iş ortamında daha verimlidir. İş arkadaşları tarafından dedikodusu yapılmasını kafasına takmayan ve başkaları hakkında kafa patlatmayan kişiler işlerine odaklanarak daha iyi sonuç alırlar. İş hayatında çekememezlik hatta bazen sırf güzel veya zeki olduğu için kıskançlık beslendiğinden dedikoduya maruz kalınabilir. Dedikodu yapmayarak bu tür duyguları yaşamaktan uzak kalabilir ve işinizde fark yaratabilirsiniz.

Bu yazı www.listeyazilar.com sitesine aittir.
✔ Bu içeriği beğendiyseniz lütfen paylaşın ⤵